13 Ocak 2015 Salı

Aylak Adam

İşte yine İro (İlle de Roman Kitap Klubu) sayesinde okuduğum bir roman : Aylak Adam...

Okunacak çok kitap olup günlük hayatın koşuşturmasında aklımızdaki tüm kitapları okumaya vakit yetiştiremeyince bazı değerli yazarları ıskalamış oluyoruz. Yusuf Atılgan ıskaladığım yazarlardan mesela. Sağolsun moderatörümüz İlknur Ekim kitabı olarak Yusuf Atılgan’ın “Aylak Adam” romanını seçti ve ben de böylece geç de olsa bu büyük yazarla tanıştım. Daha önce okumamış olduğum için acaba kıymeti bilinmemiş bir yazar mı diye düşündüm, neyse ki daha önce Yusuf Atılgan’ı okumamış olmak benim kişisel kaybımmış , yazarın kadrini, kıymetini bilen geniş bir okur kitlesi varmış, hatta “Aylak Adam”ı defalarca okuyanlar olduğunu öğrendim.

Romanın kahramanı “Aylak Adam” ismini bilmediğimiz C. Babasından kalan gelirle çalışmadan yaşamını sürdürebilen C. günlerini kitap okuyarak , uzun uzun yürüyerek , film izleyerek , sanat çevresinden arkadaşlarıyla laflayarak geçirir. En çok yaptığı şeyse toplum düzenine olan karşıtlığı üzerine bolca düşünmektir. Toplum düzenini sürekli eleştirir ve kendisi de dahil herkese, herşeye muhaliftir. Bu durum onda büyük bir yalnızlık ve yabancılaşma yaratmıştır. Kendisi de bu durumun farkındadır ve yabancılaşmasının bilincindedir. İnsanlara olan horgörüsü inanılmazdır ve bol vaktinin büyük bir kısmını da her daim horgördüğü insanlara kulp takarak , içten içe onları aşağılayarak geçirir. Çalışıp evine yiyecek götüren insanları “eli paketliler” diyerek kendince küçümser örneğin.

Aylak Adam C. toplumdaki değerlerin ve alışkanlıkların ikiyüzlü olduğunu düşünür. Ona göre sahte, samimiyetsiz ve gülünçtür bütün ilişkiler, evlilikler. C. ise gerçek sevgiyi aramaktadır. Gerçek sevgiden anladığı ise şudur : “Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!” Aylak Adam’a göre dünyada çok kadın vardır ama bir tek onun aradığı kadın yoktur. O sadece istediği kadını arar, bulduğunu sanınca emek vermez ama. Hep bir şeyler bulur ve uzaklaşır. Zaten aylaklığın temelinde de bu vardır : aramak. Bulmak ve bulunca da emek verip ilişkiyi sürdürmek yoktur aslında C.’nin hayatında. İkili hayatı, sevgiyi bulsa da farketmez çünkü içindeki boşluğu hiçbir zaman dolduramayacaktır. Aylak adam bencilliği ve bitmek bilmeyen arayışı ile aradığı kadını bulsa da mutlu olamayacaktır.



Aslında insanlarla ilgili gözlemleri hepten yanlış değildir, gerçekten de toplum yaşamının yarattığı dayatmaların bazı insanlarda samimiyetsizlik ve yapmacıklık yarattığı doğrudur. Ama Aylak Adam ile ilgili temel problem, onun sadece eleştirmesi, küçümsemesi ve karşı çıktığı değerlere karşı alternatif bir yaşam biçimi tasarlamamasıdır. Tekdüze yaşamdan kaçar, ama eleştirilerinden başka bir şey yoktur elinde. Yalnızlığından hoşnut gözükse de aslında yalnızlıktan bunalmaktadır ve bunun sonunda içinde olduğu durum herkese, her şeye yabancılaşmasıdır.

Yazar Yusuf Atılgan romanda bilinç akışı, iç monolog gibi teknikleri büyük bir hünerle kullanmış. Romanın dili sade, anlatım akıcı ancak yine de çok kolay okunan bir roman değil bence. Yazarın ustaca kullandığı teknikler aslında yer yer okuru zorlayabilecek teknikler. Ancak mutlaka okunası bir roman Aylak Adam , çünkü Yusuf Atılgan bu romanı ile Türk edebiyatındaki en değerli roman kişilerinden birini yaratmış. Geç de olsa tanıdığım için mutluyum.


6 Ocak 2015 Salı

Yeni Yıl Kararları

Yeni yıla girilir de yeni yıl kararları alınmaz mı ?

Eminim çoğunuzun bir listesi vardır, bu da benimki :

2015 yılı için hedefler

-Hergün hiç aksatmadan Tibet Yogası yapılacak.

-Hergün 100 diyafram nefesi yapılacak. Eğer hem Tibet Yogası , hem 100 Nefes'i yapamayacağım günler olursa (hastalık , yoğunluk, vs...) , o zaman sadece Tibet Yogası yapılacak. Yani ikisini birden o günlük atlamak yok. Tibet yogası olmazsa olmaz. Hayat boyu genç ve zinde olmak var işin ucunda...

-Yeni yılda yeni davuluma kavuştum. Elektronik davulumu satıp gönlüme göre bir akustik davul aldım. Evdekilere sabır diliyorum ve anlayışları için de teşekkür ediyorum :-)  Yeni yılda bol bol davul çalışılacak. En büyük hayalim bir gün sahnede çalmak. 2015'de olur mu ? Bilmiyorum. Olmazsa 2016 hedeflerine yazılacak.



-Kilo verilecek. Aldığım 4 kilodan kurtulmak için diyet , spor ne gerekiyorsa yapılacak. Hastalık öncesi zamanlarda yediğimdem daha az yediğim halde kilo alıyorum, çünkü kullandığım ilaçlar kilo aldırıyor. Ne olursa olsun fazla kilolardan kurtulmalıyım. Gereği neyse yapıla...

Yeni yılda hayatımda ilk kez günlük tutuyorum. Aslında günlük sayılmaz, 2015 yılı için yapmak istediklerimi Zeytin Ajandası'na yazmaya başladım. (Ajanda Atlas Dergisi'nin Aralık ayı hediyesiydi, bende ajanda kullanma isteğini tetikledi. "Ölmez Ağaca Sadakat" başlıklı ajandada çok güzel zeytin ağacı resimleri ve zeytinin yaşamımıza katkılarıyla ilgili yazılar var.)



Hergün yaptıklarımı ve önemli anları not düşeceğim ve arada geriye dönüp bakacağım , neler yapmışım , ne kadar yol katetmişim diye. Söz uçar, yazı kalır, akıp geçen günlere dair bir-iki küçük not bile değerli aslında...

Bu arada yeni yılda sağlığım yerinde olsun , sevdiklerimin sağlığı yerinde olsun , hedefler tutsa da olur, tutmasa da...

2015 sağlık ve huzur getirsin , bir de yanısıra bir arpa boyu yol gitmişsek eğer tadından yenmez...Yeter ki yerimizde saymayalım ...